Terör odaklarının ve Türkiye düşmanlarının gençlerimizi ve çocuklarımızı katlettiği, şehirlerimizin orta yerine kalleşçe saldırılar düzenlediği acılı zamanlardan geçmekteyiz. Terör çeteleri gemi azıya almışlar, Türk ve Türkiye düşmanlığında birleşmişlerdir.
Böylesine hassas bir kaos ortamında ve milletimizin bekasını ilgilendiren bir dönemde Milliyetçi Hareket Partisi’nin tarafı bellidir. Bizim tarafımız Türk milletinin, Türk bayrağının ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yanıdır. Milletimize, devletimize ve bayrağımıza meydan okuyanlarla mücadelemiz ezeli ve ebedidir.
AKP iktidarının sözde çözüm altında sürdürdüğü politikaların sonucu ortadadır. Aynı iktidarın Ortadoğu ile ilgili politikasızlığının sonuçları da ortadadır. Bugün yaşananlar, geçmişin hesapsızlığının sonucudur. Yine de bugün gelinen noktada terörle mücadele elzemdir. Bu mücadeleden zerre geri adım atılamaz.
Terörle mücadelenin bir tarafında dağdaki ve şehirdeki teröristler varsa, diğer tarafında bu bölücülerin siyasetteki uzantıları yer almaktadır. AKP eliyle yıllarca şımartılan ve adam yerine konulan bu siyasi bölücülere artık bir ders verme, hesap sorma zamanı çoktan gelmiştir. Teröre kucak açan, teröriste taziye sunan, bu fakir milletin vergileriyle devlete ihanet edenler; millet ve adalet nezdinde bedel ödemek, hesap vermek zorundadırlar. Milliyetçi Hareket Partisi ihanet sürecinin en başından beri bu yönde tutum sergilemekte, iktidarı uyarmaktadır.
Bazı bölücü vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik sürecin bugüne kadar çoktan tamamlanması gerekirdi. Ancak AKP her nedense fezlekeler konusunda ağırdan almış ve süreci geciktirmiştir. Fezlekeler Meclis’e geldiğinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu, bu ihanet şebekesinin hesap vermesi için gereğini yapacaktır.
Ancak görüyoruz ki; CHP sözcülerinin bu konuda kafaları farklı çalışmaktadır. CHP, bölücülerin dokunulmazlıkları konusunda işi yokuşa sürmektedir. ‘Bütün dokunulmazlıkları kaldıralım’ gibi bir mantığa sığınarak meseleyi sulandırmaktadırlar. Ortada Türk devletine karşı bir başkaldırı vardır ve bütün partilerin önceliği bu başkaldırı sahiplerinden hesap sormak olmalıdır. CHP en azından bu konuda titremeli ve kendine gelmelidir. Bölücülere işmar etmekten vazgeçmelidir. İster dağda olsun, ister şehirde ister Meclis’te, terörist teröristtir. Bu hainlere hadlerini bildirmek milli bir vazifedir. CHP, vazifeden kaçmadan, meseleyi sulandırmadan, HDP ile arasına mesafe koyarak ve kelime oyunlarına girmeden tavrını ortaya koymalıdır. Ancak kesin olan bir şey vardır ki; AKP’nin bütün geciktirmelerine ve CHP’nin bütün akıl karmaşasına rağmen bölücülerden hesap sormak boynumuzun borcudur.