Türkiye’nin çok uzun süredir yaşadığı ve artık kronikleşen sorunları bir arada değerlendirildiğinde; tüm sorunlarının kökeninde AKP iktidarının kendi siyasi ikbal çabasının olduğu anlaşılacaktır.
Bunun son örneği Başkanlık sistemi tartışmalarıdır. AKP ve onun yöneticileri bütün her şeyi bir kenara bırakıp Saray’ın hedeflerine kilitlenmiş durumundadır. Açıkça söylemek gerekirse; AKP, Saray’ın taşeronudur. Saray’ın kişisel ikbali ve hedefleri için AKP seferber edilmiştir. Saray’ın emirleri ve istekleri her şeyin üzerindedir.
Anlaşılan odur ki muhtarlar kesmemiş, sıra kaymakamlara gelmiştir. Devletin kaymakamları ve muhtarları da Saray’ın kendine has dizayn çalışmalarının birer aracı olarak kullanılmak istenmektedir. İki yıl önce teröristlere karşı valilerin elini kolunu bağlayan Saray, bugün hangi akla hizmet kaymakamlara gaz vermektedir? Bundan sonra sıra ana okulu öğrencilerine gelirse hiç şaşırmayız. Kendini alkışlattırmak için sarf edilen bu kadar çaba ne içindir, ne uğrunadır?
Diğer yandan AKP’ye ve Saray’a göbeğinden bağlı sözde sivil toplum kuruluşları ve birtakım kalemşorlar milletin kesesinden Saray’ın hedeflerinin propagandasını yapmaktadırlar. Adeta devletin bütün kurumları, makamları ve imkanları Saray’ın sonu gelmez hayalleri ve hedefleri için seferber edilmiştir.
Saray’ın ağzının içine bakanlar neden Türkmendağı’nın haritadaki yerini dahi merak etmemektedir? Neden bir tek AKP yöneticisi Cenevre’de Türkmenlerin temsil edilmemesini kendine dert edinmiyor? Saray’ın emirleri söz konusu olduğunda aslan kesilip dantelli kefen giyenler neden Güneydoğu’dan her gün gelen şehit haberleri karşısında sessiz kalıyorlar? AKP’li eski bir Başbakan Yardımcısı TV kanallarını gezerek, bir başka eski Genel Başkan Yardımcısı sosyal medya üzerinden günah çıkarırken, Dolmabahçe gerçekleri ve çözüm tiyatrosu ifşa edilirken neden hiçbir AKP’li bakanın yüzü kızarmıyor?
AKP Suriye bataklığının çözümünü Cenevre’de ve sömürge valisi gibi talimatlar yağdıranlarda aramaktadır. Böyle bir tutum Türkiye’nin başına yeni belalar açacaktır. Suriyeli sığınmacı sorununu Avrupa’dan gelecek paralarla çözeceğini zannedenler, ülkemizin istikbali adına çok büyük bir vebal altına girmişlerdir. Aynı şekilde terörün çözümünü ilçelerin yerini değiştirmekte arayanlara tavsiyemiz önce kafalarını değiştirmeleridir. Terör ancak ve ancak milli bir bilinçle ve kurucu Türk iradesinin yükseltilmesiyle mümkündür. Yeni anayasa adı altında Türklüğü sulandırmakla ve Anayasayı bahane edip Başkanlık sistemi rüyası görmekle hiçbir sorunun üstesinden gelinemez.