SEVDİKLERİMİZE KÜFRETMEYİN SAYIN BAŞBAKAN!
Başbakan birkaç gün önceki açıklamalarıyla Türk milletine büyük bir travma yaşatmıştır.
Başbakan vatana, ona duyulan sevgiye, tarihe, milli onura ve haysiyete, Sultan Alparslan, Fatih Sultan Mehmet’e, Yavuz’a, Kanuni’ye, Mustafa Kemal’e açıkça, Şehitlere ve ne kadar kutsalımız varsa hepsine hakaret etmiş ve hepsini ayağının altına almıştır.
Başbakan bu hakareti şuursuzca mı yapmıştır yoksa o söylediği çarpık ve hastalıklı sözler derin bir bilinçaltı ifadesi miydi?
Şuursuzca söylendi ise Türk milletinden derhal özür dilemelidir. Eğer bu sözler bilinçle söylenmişse bunun bedelini mutlaka ödeyecektir.
Bu dil bölücü bir dildir.
Başbakan o kadar gaflet sınırlarında geziyor ki kendi geçmişini, kendisini yetiştirenleri de ayakları altına alıyor.
Partisinden akıllı uslu birilerinin başbakana millet nedir, milliyetçilik nedir, ırk nedir, ırkçılık nedir öğretmesi lazım.
Bu denli tarihten, kavramlardan habersiz birinin başbakanlık makamında oturması milletimiz için büyük talihsizliktir.
Benim üzüldüğüm bir diğer husus, ak parti de Türk milliyetçiliğinin ırkçılıkla hiç bir ilgisinin olmadığını bilen pek çok milletvekili olmasına rağmen onların bu vahim sözlere en ufak bir itiraz dahi ortaya koyamamış olmalarıdır.
Ak partiden bir cesur adam çıkıp bu bayrağın, bu ay yıldızın, milliyetçiliğin ta kendisi olduğunu söyleyemeyecek mi?
Bu millet kim?
Taşın kovuğundan mı çıktık biz?
Bu tarih kimin tarihi?
Orhun abideleri kimin?
Alparslan’ın ordusu kimin Ordusuydu?
Kutadgu Bilig kimin devlet bilgisi?
Başbakan iste bu değerlerimizi ayaklar altına almıştır.
Büyük günah işlemiştir.
Büyük suç işlemiştir.
Büyük ihanettir.
Başbakan yaptığı vahim işin ölçüsünü öğrenmek istiyorsa hiç olmazsa lügatleri açsın ve milliyetçilik maddesinin karşısında ne yazıyor, ona baksın. Bu olayın siyasi tarihimizde bir karşılığı kesin olacaktır.
Bu bir milattır.
Tayyip Erdoğan’ın bitişidir bu.
Milletin sevdiklerini çiğneyenleri de millet çiğneyip geçecektir.